Yükleniyor
Anayasa Mahkemesinden Milletvekili Can Atalay ile ilgili 2. kez ihlal kararı verdi: İhlal Kararının Uygulanmaması Nedeniyle Bireysel Başvuru Hakkının İhlal Edilmesi AYHED in destekçisi olduğu Şanlıurfa Barosunun Şanlıurfa Bölgesinde İnsan Hakları İhlallerine Karşı Hukuki Mücadele kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi Avrupa Komisyonu İnsan Hakları ve Demokrasi Hibe Programı tarafından destek almaya hak kazanmıştır. AYHED; Hasta Mahpuslar İçin İnsan Hakları Koruma Mekanizmalarına Başvuru Rehberi hazırladı AYM; Makul Sürede Yargılanma Hakkı İhlali ile ilgili başvurularda Bireysel Başvuru yolunu kapattı. AİHM den Türkiye aleyhine tarihi ihlal kararı; BYLOCK ve Bank Asya dan sendika üyeliğinden ceza verilemez. AYHED; Ocak/Haziran 2023 Dönemi Hukuki Destek ve Dava İzleme Raporu yayınladı.
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'nun Şekil Bakımından Anayasa'ya Aykırı Olmadığı

Hemen Paylaş

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'nun Şekil Bakımından Anayasa'ya Aykırı Olmadığı

Dava Konusu Kural 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu dava konusu kuralı oluşturmaktadır. İptal Talebinin Gerekçesi Dava dilekçesinde özetle; 7315 sayılı Kanun’un yok hükmünde olduğu ve şekil bakımından Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Mahkemenin Değerlendirmesi Bir normun yokluğu, hukuk dünyasında hiç doğmamış olduğunun ifadesidir. Normun varlığı ise, o normun yürürlüğe girmesine ve uygulanmasına bağlı bulunmamaktadır. Kanunlar bakımından yokluk, parlamento iradesinin bulunmaması gibi durumlarda, başka bir ifadeyle bir normun varlığının zorunlu koşulları bulunmadığı takdirde söz konusu olabilecektir. Yokluktan farklı olan hukuka aykırılık hâli ise hukuk âleminde var olan normun, hukukun öngördüğü usul ve esaslar çerçevesinde çıkarılmaması anlamını taşımaktadır. Hukuka aykırılık hâli ne kadar ağır ve açık olursa olsun bir normun hukuka aykırı olması, zorunlu koşullarının bulunması suretiyle var olan o normun yokluğu sonucunu doğurmaz. Bu nedenle kanunların veya kanun hükümlerinin Anayasa’ya uygunluk denetimi kapsamında incelenmesi gereken hususlarda Anayasa’ya aykırılığının tespiti, ilgili kanun veya kanun hükümlerinin yokluğunu değil iptalini gerekli kılar. Dava dilekçesinde Kanun’un Anayasa’ya aykırılığı yolunda ileri sürülen hususlar Kanun’un varlık kazanmasını imkânsız kılan hâller kapsamına girmediğinden, Kanun’un Anayasa’ya uygunluk denetimi kapsamında incelenmesini ve bu inceleme neticesinde varılacak sonuca göre iptalini ya da iptal talebinin reddini gerekli kılmaktadır. Anayasa’nın 148. maddesinin ikinci fıkrasında, kanunların şekil bakımından denetlenmesinin son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı hususu ile sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. Anayasa’nın 148. maddesinin gerekçesinde de TBMM Genel Kurulu tarafından yapılan son oylamadan önce vücut bulan şekil bozukluklarını Genel Kurulun bildiği veya bilmesi gerektiğinin varsayıldığı belirtilerek son oylamadan önce yapılan şekil bozukluklarının iptale neden olamayacağı ifade edilmiştir. Anayasa’nın 148. maddesinin açık hükmü ve gerekçesi karşısında kanunların şekil bakımından denetiminde, son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığından başka bir hususun esas alınmasına ve bu suretle kanunların şekil bakımından denetimlerinin yapılabilmesine imkân bulunmamaktadır. Anayasa’nın “Toplantı ve karar yeter sayısı” başlıklı 96. maddesine göre TBMM’nin bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri olan 200 milletvekiliyle toplanması, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla karar vermesi ve karar yeter sayısının hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlası olan 151 milletvekilinden az olmaması gerekmektedir. Kanun’un görüşülmesine ilişkin TBMM Genel Kurul tutanaklarının incelenmesinden Kanun’un tümü üzerindeki oylamanın işaretle oylama yöntemiyle yapıldığı anlaşılmaktadır. İşaretle oylama sonucunun rakamsal olarak belirlenmeyip Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) 141. maddesi uyarınca Oturumu yöneten Başkan tarafından Genel Kurula “kabul edilmiştir” veya “kabul edilmemiştir” denilmek suretiyle ilan edilmesi karşısında, Kanun’un kabul edildiği Birleşimin, toplantı yeter sayısının bulunduğunun belirtilerek açıldığı, Kanun’un tümünün oylaması sırasında toplantı ve karar yeter sayısının varlığı konusunda Başkanlık Divanınca tereddüde düşülmediği gibi herhangi bir milletvekili tarafından yeter sayının bulunmadığı yönünde bir itirazın da ileri sürülmediği gözetildiğinde son oylamanın Anayasa’nın 96. maddesinde öngörülen çoğunlukla yapıldığının kabulü gerekir. Öte yandan dava dilekçesinde kanun teklifinin, İçtüzük’te öngörülen usul ve esaslara aykırı şekilde TBMM Genel Kurulunda gündeme alındığı, görüşüldüğü ve kabul edildiği gibi hususlar ileri sürülmekte ise de bu iddialar Kanun’un şekil bakımından denetimini gerektirmektedir. Anayasa’nın 148. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca şekil denetiminin son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı hususuyla sınırlı olması nedeniyle yalnızca son oylama çoğunluğuyla ilgili bir denetim yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nun yok hükmünde olduğunun tespiti talebinin reddine; şekil bakımından Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine karar vermiştir.

Tüm Hakları - Adil Yargılanma Hakkına Erişim Derneğine Aittir Design & Software - VOBO COMPANY