AYHED olarak Adıyaman İsias Otel Davasını Takip Ettik
6 Şubat Depreminde Adıyaman’da 35 i çocuk olmak üzere 72 kişinin yaşamını yitirdiği İsias otelin karar duruşmasına katılım sağladık.
İsias Otel’in altıncı duruşması, 16 saat süren yoğun bir oturumun ardından karara bağlandı. Depremde hayatını kaybedenlerin yakınları ve kamu vicdanı açısından büyük önem taşıyan davayı Adil Yargılanma Hakkına Erişim Derneği (AYHED) olarak takip ettik.
Mahkeme kararında otel sahiplerine ve diğer sorumlu kişilere çeşitli hapis cezaları verildi. Otelin sahibi Ahmet Bozkurt 17 yıl 17 ay, oğlu Mehmet Fatih Bozkurt 15 yıl 28 ay hapis cezasına çarptırıldı. Otelin mimarı Erdem Yıldız 17 yıl 17 ay, inşaat mühendisi Halil Bağcı 7 yıl 16 ay, Hasan Aslan 15 yıl 16 ay ve Mehmet Göncüoğlu 7 yıl 16 ay hapse mahkum edildi. Diğer sanıklardan Bilge Açık, Efe Bozkurt, Seda Zeren, Şule Özbek ve Ulviye Bozkurt ise beraat etti.
İsias oteli davası ve dosyadaki deliller Türkiye’deki kamu ve özel sektör arasındaki rant ilişkisinin, deprem değil bina öldürür deyiminin en bariz örneklerinden olan bir dava dosyası olması açısından önemlidir. 1993 yılından itibaren defalarca kez binanın imar planından yapılan değişikliklerden, usulsüz belge ve evrak hazırlanmasına kadar tüm süreçlerde adeta ‘ne olursa olsun ‘ denilerek hareket edildiği dosyadaki delillerden ve belgelerden açıkça görülmektedir.
Dosyada alınan bilirkişi raporları ve uzman hukukçular tarafından verilen mütaalalarda Kamunun sorumluluğu tespiti sözkonusudur. Ayrıca dosyada hukuki değerlendirmede olayda ‘olası kastın’ varlığı konusunda tüm uzman hukukçular tarafından hemfikirlik sözkonusu iken Dosyanın duruşma savcısı tarafından sanıklar için ‘bilinçli taksir’den cezalandırılma talep edilmiş ve Mahkemece bilinçli taksir suçundan sanıklara ceza verilmiştir. Sanıkların Bilinçli taksirden cezalandırılmış olması cezasızlık hukukundan sanıkların faydalandırıldığı tartışmasızdır. Nihai olarak verilen cezanın tatmin edici olmaması aynı zamanda Adalet duygusu ve vicdanları yaraladığı gibi yargıya olan güvenide tartışma konusu yapmış ve yaptırımın caydırıcılığı olmadığı görülmüştür.
Karar dosyadaki tüm belge bilgi ve deliller ışığında bakıldığında netice karar gözönünde bulundurulduğunda Yaşam hakkı ihlalinin gerçekleştiği en bariz açık dava dosyalarından emsal niteliktedir.
